Kan kanserlerinde tedavi başarısı artıyor

Türk Hematoloji Derneği tarafından düzenlenen 51. Ulusal Hematoloji Kongresi’nde konuşan Türk Hematoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Özgür Mehtap, lenfoma ve kan kanseri tedavilerinde son yıllarda önemli gelişmeler kaydedildiğini belirterek, “Özellikle yüksek riskli hastalarda akıllı ilaçlarla tam yanıt oranları arttı. CAR-T tedavisiyle dirençli hastaların yüzde 60 kadarında 5 yıllık hastalıksız hayat elde edilebiliyor” dedi. Türk […]

Türk Hematoloji Derneği tarafından düzenlenen 51. Ulusal Hematoloji Kongresi’nde konuşan Türk Hematoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Özgür Mehtap, lenfoma ve kan kanseri tedavilerinde son yıllarda önemli gelişmeler kaydedildiğini belirterek, “Özellikle yüksek riskli hastalarda akıllı ilaçlarla tam yanıt oranları arttı. CAR-T tedavisiyle dirençli hastaların yüzde 60 kadarında 5 yıllık hastalıksız hayat elde edilebiliyor” dedi.

Türk Hematoloji Derneği tarafından düzenlenen 51. Ulusal Hematoloji Kongresi, 28 Ekim-2 Kasım tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirildi. Kongre kapsamında katılımcılara bilgi veren Türk Hematoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Özgür Mehtap, lenfoma ve lösemi tedavilerine ilişkin gelişmeleri değerlendirdi.

“Akıllı ilaçlar ön plana çıkmaya başladı”

Lenfoma tedavisinde son 10 yılda büyük ilerlemeler kaydedildiğini vurgulayan Prof. Dr. Özgür Mehtap, “Özellikle erken relaps yapan, ilk tedaviye cevap vermeyen yüksek riskli hastalarda ‘spesifik antikor’ dediğimiz akıllı ilaçlar kullanılmaya başlandı. Bunlarla çok iyi kür oranları, tam yanıt oranları elde edilmeye başlandı” şeklinde konuştu.

“CAR-T ile yaşam süresi ciddi şekilde uzadı”

Hücre temelli immünoterapiler arasında yer alan CAR-T tedavisinin başarısına dikkat çeken Mehtap, “Eskiye göre, CAR-T tedavisiyle hastalarda büyük bir hayat elde ediliyor. Örneğin; ilk tedaviye dirençli olan hastalarda yaşam süresi yaklaşık 6 ay iken ya da ilk 1 yıl içerisinde nüksetmiş hastalarda 6 ay iken, bu tedavilerle bu hastaların yaklaşık yüzde 40-50’sinde tam yanıt elde edilip, bunların da yüzde 60 kadarında 5 yıllık hastalıksız yaşam elde edildi. Dolayısıyla geçmişe göre çok daha iyi yerlerdeyiz” dedi.

“Kronik lösemilerde yaşam normal yaşam süresine yaklaştı”

Kan kanserlerinde tedavi yönetiminin hastalığın türüne göre değiştiğini belirten Prof. Dr. Mehtap şunları söyledi:

“Kronik lösemilerde elimiz şu anda çok iyi. Hastalar neredeyse kendi yaş grubuyla aynı süre içerisinde yaşıyorlar. Hem toksisite açısından kemoterapiden uzaklaşılmış tedaviler var. Gerek KML (Kronik Miyeloid Lösemi), gerek KLL’de eskisine göre çok iyi durumdayız.”

“Akut lösemilerde hedefe yönelik tedaviler umut veriyor”

Akut lösemilerde ise genetik özelliklerin tedavi başarısını doğrudan etkilediğini vurgulayan Mehtap, şu değerlendirmede bulundu:

“Akut lösemilerde yeni tedaviler var. Venetoklaks gibi BCL-2 inhibitörlerinin tedaviye girmesiyle akıllı ve hedefe yönelik seçenekler arttı. FLT3 mutasyonuna yönelik tedaviler gibi spesifik tedaviler sayesinde yaşam süreleri eskiye göre belirgin şekilde arttı. Eğer iyi genetik risk faktörleri varsa ya da hedefe yönelik tedavi seçeneği mevcutsa başarılı sonuçlar alıyoruz. Dolayısıyla hastayı bireysel özelliklerine göre ele almak gerekiyor.”

Exit mobile version